passing from one side of an object to the other

listen to the pronunciation of passing from one side of an object to the other
الإنجليزية - التركية

تعريف passing from one side of an object to the other في الإنجليزية التركية القاموس.

through
yoluyla

Deneme yanılma yoluyla doğru cevabı buldu. - Through trial and error, he found the right answer by chance.

Gizli bir geçit yoluyla kaçtılar. - They fled through a secret passageway.

through
baştan sona

Tom Mary'yi onun işini baştan sona incelerken yakaladı. - Tom caught Mary snooping through his stuff.

Sincap güç kablosunu baştan sona çiğnedi. - The squirrel chewed through the power cable.

through
aktarmasız
through
orasında burasında
through
arasında (bir gürültünün)
through
rağmen (bir gürültüye)
through
dolayımıyla
through
(Tıp) Vasıtasiyle, yolu ile
through
doğru

Adam Tom'a baktı, sonra sahne kapısından dışarı karanlık Londra caddesine doğru gözden kayboldu. - The man looked at Tom, then vanished through the stage door out into the dark London street.

Denizaltı yüzeye doğru ince bir buz tabakasını yarıp geçmek zorunda kaldı. - The submarine had to break through a thin sheet of ice to surface.

through
-e kadar
through
sonuna

Sonuna kadar görevi taşımalısın. - You must carry the task through to the end.

through
başından sonuna kadar
through
bitirmiş
through
içeriye

Tom içeriye arka kapıdan geldi. - Tom came in through the back door.

Tom banyo penceresinden içeriye girdi. - Tom got in through the bathroom window.

through
süresince

O, gece süresince çalıştı. - He worked through the night.

through
bitmiş

Bu fabrika parçalardan bitmiş ürünlere kadar ölçünlenmiş entegre üretim sistemi kullanmaktadır. - This factory uses an integrated manufacturing system standardized from parts on through to finished products.

through
başarılı bir sonuca
through
(İnşaat) içinden, sona ermiş
through
(Yeni Sözcükler) boyunca

Gerhard Schröder, II. Dünya Savaşı boyunca yaşamayan ilk şansölyedir. - Gerhard Schroeder is the first German chancellor not to have lived through World War II.

Bütün gece boyunca ağladı. - She cried throughout the night.

through
(sıfat) direkt, kesintisiz
الإنجليزية - الإنجليزية
through

Interstate highways form a nationwide system of through roads.

passing from one side of an object to the other

    الواصلة

    pass·ing from one side of an ob·ject to the oth·er

    التركية النطق

    päsîng fırm hwʌn sayd ıv ın ıbcekt tı dhi ʌdhır

    النطق

    /ˈpasəɴɢ fərm ˈhwən ˈsīd əv ən əbˈʤekt tə ᴛʜē ˈəᴛʜər/ /ˈpæsɪŋ fɜrm ˈhwʌn ˈsaɪd əv ən əbˈʤɛkt tə ðiː ˈʌðɜr/
المفضلات