pass away

listen to the pronunciation of pass away
الإنجليزية - التركية
hakkın rahmetine kavuşmak
irtihal etmek
göçmek
dünyaya gözlerini kapamak
gözünü kapamak
gitmek
ahrete gitmek
vefat etmek
rahmetli olmak
hayatını teslim etmek
hayata gözlerini yummak
(deyim) göçüp gitmek
gözünü yummak
dünyaya gözlerini yummak
öl

Hasta herhangi bir anda ölebilir. - The patient may pass away at any moment.

Ölmene izin vermeyeceğiz. - We won't let you pass away.

geçmek
yok olmak
ölmek
sona ermek
geçirmek (vakit)
boşa harcamak
merhum olmak
geçirmek
die
{f} ölmek

Doğmak, evlenmek ve ölmek, her zaman para getirir. - Be born, get married, and die; always bring money.

Getter Jaani ile ölmek istiyorum. - I want to die with Getter Jaani.

die
metal kalıp
die
matris
die
göçüp gitmek
die
çenesi atmak
die
ruhunu teslim etmek
die
kırılmak
die
ahrete gitmek
die
dünyaya gözlerini yummak
die
hakkın rahmetine kavuşmak
die
mortoyu çekmek
die
{f} (ateş) sönmek
die
{i} balyoz
decease, die, pass away
Vefat, kalıp vefat
die
(Mühendislik) kalıp; pafta kalıbı (erkek diş açma aleti)
to pass away
ölmek üzere
die
helâk olmak
die
{i} (çoğ. dice) oyun zarı
die
{i} kalıp, matris
die
bayılmak
die
{f} sıkılmak
die
ecel teri dökmek
الإنجليزية - الإنجليزية
To die

He was wise, for he had seen a long succession of mechanical toys arrive to boast and swagger, and by-and-by break their mainsprings and pass away.

die
pass from physical life and lose all all bodily attributes and functions necessary to sustain life; "She died from cancer"; "They children perished in the fire"; "The patient went peacefully"
go out of existence; "She hoped that the problem would eventually pass away"
go out of existence; "She hoped that the problem would eventually pass away
You can say that someone passed away to mean that they died, if you want to avoid using the word `die' because you think it might upset or offend people. He unfortunately passed away last year
efflux
pass away
المفضلات