paslı

listen to the pronunciation of paslı
التركية - الإنجليزية
{s} rusty

Tom cut his hand with a rusty knife. - Tom paslı bir bıçakla elini kesti.

The nuclear holocaust scenario is just old propaganda. Arsenals are limited and rusty. - Nükleer soykırım senaryosu sadece eski propagandadır. Silah depoları sınırlı ve paslı.

rusty, tarnished
rusty; tarnished; corroded
coated
(dil) furred
rusted
oxidized
furry
paslı dil
(hastalıktan) strawberry tongue
pas
rust

My math is a little rusty. - Benim matematik biraz paslanmış.

He rubbed the rust off with a file. - O bir eğe ile pası sildi.

pas
fold
pas
mildew
pas
pass

When you travel abroad, you usually need a passport. - Yurt dışına seyahat edersen, genellikle bir pasaporta ihtiyacın vardır

How can you be so passive? Why don't you retaliate? - Nasıl o kadar pasif olabilirsin? Neden misilleme yapmıyorsun?

pas
dinginess
pas
pas
pas
passing
pas
no bid
pas
sports (a) pass
pas
rust, tarnish, corrosion
pas
(dil) furring
pas
I pass./Pass (said when playing cards)
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف paslı في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

pas
plural form of pa
pas
{n} a step, a right of precedence
PAS
para-aminosalicylic acid
PAS
{i} extension of a file whose source code is in the PASCAL programming language (Computers)
Pas
plural of Pa
pas
Profile Alignment System: This is a technique for using non electro-optical linked access technology for aligning fibres for splicing
pas
(ballet) a step in dancing (especially in classical ballet)
pas
PlaNet Administration System Refers to the portion of the PlaNet system that will be used by administrators to keep employee and location records up-to-date
pas
= none purvene = horn
pas
Right of going foremost; precedence
pas
Protected Areas Strategy
pas
Pseudo Aircraft Simulation
pas
(French, meaning 'step') Dance step Used often in ballet, as in pas de deux, meaning dance for two
pas
Pascal source code file
pas
A pace; a step, as in a dance
pas
Patient Administration System One of the earliest components of a hospital computer system which records the patient's name, home address, date of birth and each contact with the outpatient department or admission and discharge
pas
{i} step in a dance; movement in a dance; dance
pas
The computerized database of all property for which Carnegie Mellon has responsibility
pas
[pah] Step A simple step or a compound movement which involves a transfer of weight Example: pas de bourrée "Pas" also refers to a dance executed by a soloist (pas seul), a duet (pas de deux) and so on
pas
PAS is the mainframe, central University system used to enter requisitions, place orders, and make payments for travel, purchasing equipment, materials, services, etc Getting started with PAS
pas
Program announcement with set-aside funds
pas
Perris Auto Speedway, located in Perris, CA
pas
– Precommissioning Assessment System
التركية - التركية
Üzerinde pas oluşmuş, pas tutmuş, paslanmış
Huzursuz, sıkıntılı, üzgün, kararsız
Hastalık dolayısıyla dilin beyaz tabakayla paslanmış olması
Deniz kıyılarındaki kayaların diplerinde yaşayan, koyu renkli bir çeşit balık
PASLI
Hastalık dolayısıyla beyaz tabakayla kaplanmış (dil)
PASLI
Huzursuz, sıkıntılı, üzgün, kararsız: "Bir haftadan fazla süren yağmurlardan, rutubetten içinde paslı, kapanık ve sıkıntılı bir duygu belirmiş."- H. E. Adıvar
PASLI
Üzerinde pas oluşmuş, pas tutmuş, paslanmış: "Duvarlarında ağır ve büyük paslı kılıçlar, kalkanlar, zincirler asılı dururdu."- Y. K. Beyatlı
pas
Su içinde ve nemli havada metallerin, özellikle demirin yüzeyinde oksitlenme sonucunda oluşan madde: "Kapılardan ve kilitlerden paslar dökülüyordu."- S. F. Abasıyanık
PAS
(Osmanlı Dönemi) Gözetleme, bekleme
PAS
(Osmanlı Dönemi) İç sıkıntısı
PAS
(Osmanlı Dönemi) Keder, hüzün, gam
PAS
(Osmanlı Dönemi) f. Gecenin sekizde biri
Pas
bar
Pas
jeng
Pas
bar (IV)
Pas
(Osmanlı Dönemi) NUKBE
Pas
küf
pas
Bazı iskambil oyunlarında sırası kendisine gelen oyuncunun oyuna o elde katılmayacağını belirten bir söz
pas
Genellikle midenin bozulmasından ötürü dilin üzerinde oluşan beyaz tabaka
pas
Bazı asalak mantarların çeşitli bitkilerde oluşturduğu portakal sarısı ya da kahverengi lekeler
pas
Bazı mantarların oluşturduğu bir bitki hastalığı
pas
Bazı asalak mantarların çeşitli bitkilerde oluşturduğu portakal sarısı veya kahverengi lekeler
pas
Bu lekelerden ileri gelen bitki hastalığı
pas
Bazı iskambil oyunlarında sırası kendisine gelen oyuncunun oyuna o elde katılmayacağını belirtir
pas
Su içinde ve nemli havada metallerin, özellikle demirin yüzeyinde oksitlenme sonucunda oluşan madde
pas
Bazı top oyunlarında oyunculardan birinin topu takım arkadaşına geçirmesi
الإنجليزية - التركية
paslı
المفضلات