Katılanlar hakkında heyecanlıyım.
- I'm excited about participating.
Onu projeye katılmaktan vazgeçirmeye çalıştım.
- I tried to dissuade him from participating in the project.
Korkarım ki seni hayal kırıklığına uğratmak zorunda kalacağım. Canım bu tartışmaya katılmak istemiyor
- I'm afraid I'll have to disappoint you. I don't feel like participating in this discussion.
O, yarışmaya katılmak istiyor.
- He wants to participate in the contest.
Törene katılmak istemiyorum.
- I don't want to participate in the ceremony.
Çok sayıda ülke Olimpiyat Oyunlarına katıldı.
- A lot of countries participated in the Olympic Games.
Onlar Olimpiyat Oyunları'na katılmak istiyorlar.
- They want to participate in the Olympic Games.
Ortak olmak istiyordum.
- I wanted to participate.
Make the Earth ... turn round its own axis in twenty four hours, and towards the same point with all the other Spheres; and without participating this same motion to any other Planet or Star.
... participating in the Big Tent. ...
... So thank you all for participating in this. ...