تعريف parenthetically, by the way في الإنجليزية التركية القاموس.
- by the way
- bu arada
Bu arada, Mary'nin işinden ayrıldığını duydun mu?
- By the way, did you hear that Mary quit her job?
Bu arada, kaç taneniz bir günlük tutuyor?
- By the way, how many of you keep a diary?
- incidentally
- tesadüfen
- by the way
- sırası gelmişken
Oh, sırası gelmişken: başarın için tebrikler!
- Oh, by the way: Congratulations on your success!
Sırası gelmişken, annemi görmek için gelmek ister misin?
- By the way, would you like to come and see my mother?
- by the way
- yeri gelmişken
- by the way
- hatırımda iken
- by the way
- (deyim) sirasi gelmisken,aklima gelmisken soyleyeyim
- by the way
- giderken
- by the way
- bu vesileyle
- incidentally
- lâf arasında
- by the way
- bu münasebetle
- by the way
- lafı gelmişken
- by the way
- söz bundan açılmışken
- by the way
- söz açılmışken
söz açılmışken, ödevini tamamladın mı?
- By the way, have you done your homework?
Söz açılmışken, bugün 8 haziran- karımın doğum günü
- By the way, today is the 8th of June — my wife's birthday.
- incidentally
- bir ara
- by the way
- aklıma gelmişken
Aklıma gelmişken , sen hiç Avrupaya gittin mi?
- By the way, have you ever been to Europe?
Aklıma gelmişken, hiç Hokkaido'ya gittin mi?
- By the way, have you ever been to Hokkaido?
- incidentally
- aklıma gelmişken
- by the way
- yol kenarında
- By the way
- bu sırada; bu arada; aklıma gelmiş iken.....Örneğin "Yes, thank you İ had a great time last night. By the way, who cooked the chicken?' evet teşekkür ederim, dün akşam çok iyi zaman geçirdim. Bu arada, tavuğu kim pişirdi?'
- by the way
- ha aklıma gelmişken
- incidentally
- z. aklıma gelmişken
- incidentally
- şans eseri
- incidentally
- bu arada
Bu arada sana bir şey söylemek zorundayım.
- Incidentally, I have to tell you something.
- incidentally
- yakında
