papiere

listen to the pronunciation of papiere
ألمانية - التركية
kağıtlar
الإنجليزية - التركية

تعريف papiere في الإنجليزية التركية القاموس.

papers
evrak

Ben atalarımın kim olduğunu bilmiyorum. Bizim evraklar Nuh Tufanı sırasında kayboldu. - I don't know who my ancestors are. Our papers got lost during the Flood.

Casus evrakları yaktı. - The spy burned the papers.

securities
(Ticaret) tahvilat
securities
(Ticaret) senedat
securities
(Ticaret) değerli kağıtlar
securities
tahviller
papers
{i} kimlik belgeleri

Biz kimlik belgelerimizi güvenlik masasına göstermek zorunda kaldık. - We had to show our papers at the security desk.

papers
{i} kâğıtlar

Sınav kâğıtlarını öğretmene uzattım. - I handed the examination papers in to the teacher.

Sınav kağıtların Pazartesiye kadar teslim edilmelidir. - Your test papers must be handed in by Monday.

papers
{i} evraklar

Evraklarını derhal teslim et. - Hand in your papers at once.

Evrakların hepsini bir araya toplar mısın? - Can you gather all of the papers together?

securities
{i} senetler
securities
(Avrupa Birliği) menkul kıymetler