There are daisies around the steel building.
- Çelik binanın etrafında papatyalar var.
There are daisies next to the steel building.
- Çelik binanın bitişiğinde papatyalar var.
A little nap and, just like that, I'm as fresh as a daisy.
- Biraz şekerleme ve bunun gibi, ben bir papatya gibi tazeyim.
I picked a daisy for her.
- Onun için bir papatya kopardım.
I'd like a chamomile.
- Bir papatya çayı istiyorum.
I want a chamomile tea.
- Ben bir papatya çayı istiyorum.