The shoes you are wearing look rather expensive.
- Giydiğin ayakkabılar oldukça pahalı görünüyorlar.
I want to get that classic car no matter how expensive it is.
- Ne kadar pahalı olursa olsun, o klasik arabayı almak istiyorum.
Fresh vegetables are very dear in winter.
- Taze sebzeler kışın çok pahalıdır.
These clothes are beautiful, but pricey.
- Bu elbiseler güzel ama pahalı.
I know a great restaurant in the area. It's not too pricey and the food is delicious.
- Bölgede büyük bir restoran biliyorum. Çok pahalı değil ve yemek lezzetlidir.
It had been very costly in lives, money, and supplies.
- Bu, yaşam, para, ve malzemelerde çok pahalıya mal olmuştu.
Tom made a costly mistake.
- Tom pahalıya mal olan bir hata yaptı.
Rich people show off with their expensive watches.
- Zengin insanlar pahalı saatleriyle hava atarlar.
Rich people show off with their expensive watches.
- Zengin insanlar pahalı saatleriyle gösteriş yaparlar.
People usually become famous at the cost of their privacy.
- İnsanlar genellikle kendi mahremiyetleri pahasına ünlü olurlar..
I must help her at any cost.
- Ben, ne pahasına olursa olsun ona yardım etmeliyim.
True friendship is priceless.
- Gerçek arkadaşlık paha biçilmezdir.
The war was over at the price of many lives.
- Çok canlar pahasına savaş sona erdi.
The hotel was expensive, but the daily rate included breakfast.
- Otel pahalıydı ama günlük fiyata kahvaltı dahildi.
Tom can't use his cell phone here because he has very expensive roaming charges.
- Tom çok pahalı dolaşım ücretleri olduğu için burada cep telefonunu kullanamıyor.