pabular

listen to the pronunciation of pabular
الإنجليزية - التركية
besinle ilgili
(Tıp) Besin ile ilgili, gıdaya ait
besin (ile ilgili)
edible
yenmesinde sakınca olmayan
edible
(Tarım) sofralık
edible
yenilebilir

Bu şey yenilebilir mi? - Is this thing edible?

Ben yenilebilir pirinç kağıdı ve karamele sarılmış bir muz yedim. - I ate a banana wrapped in edible rice paper and caramel.

edible
yenir
edible
{s} yemeklik
edible
(Tıp) Yenir, yenen, yenilebilen (yenilebilen mantar gibi)
edible
{i} yiyecek
edible
{s} yenebilir
الإنجليزية - الإنجليزية
edible
{a} affording food
{s} of or pertaining to pabulum
Of, pertaining to, or fit for, pabulum or food; affording food
pabular
المفضلات