owed or owing

listen to the pronunciation of owed or owing
الإنجليزية - التركية

تعريف owed or owing في الإنجليزية التركية القاموس.

due
sebebiyle

Son zamanlardaki olaylar sebebiyle, kendimi işime vermem tamamen imkansız. - Due to recent events, it is completely impossible for me to focus on my work.

Bayanlar baylar, havaalanındaki bir kaza sebebiyle varışımız gecikecek. - Ladies and gentlemen, due to an accident at the airport, our arrival will be delayed.

due
sona erme
due
(Ticaret) vadesi gelen
due
hak vergi
due
son tarih
due
zamanı gelen
due
(Ticaret) borçlu

Bugünkü durumumu aileme borçluyum. - What I am today is due to my parents.

Biriktirdiği serveti şansına ve çok çalışmasına borçlu. - Her ability to amass a fortune is due to luck and hard work.

due
hak ettiği
due
günü gelen
due
{f} e doğru
due
hak edilen
due
yeterli
due
gerekli

Gerekli işlemleri takip etmek zorundayız. - We have to follow due process.

due
tam

Küresel ısınmadan dolayı, şehirler tamamen batırılmış olabilir. - Due to global warming, cities could be completely submerged.

Son zamanlardaki olaylar sebebiyle, kendimi işime vermem tamamen imkansız. - Due to recent events, it is completely impossible for me to focus on my work.

due
tam olarak

Tam olarak düşündükten sonra teklifi kabul ettim. - I accepted the offer after due consideration.

due
vadesi dolmuş vakti gelmiş
due
yerine getirilmesi gereken
due
gelmesi icap eden
due
münasip
الإنجليزية - الإنجليزية
due

Payment is due to him in ten days.

owed or owing

    الواصلة

    owed or ow·ing

    التركية النطق

    ōd ır ōîng

    النطق

    /ˈōd ər ˈōəɴɢ/ /ˈoʊd ɜr ˈoʊɪŋ/
المفضلات