overcome by crushing sorrow; deeply grieved

listen to the pronunciation of overcome by crushing sorrow; deeply grieved
الإنجليزية - التركية

تعريف overcome by crushing sorrow; deeply grieved في الإنجليزية التركية القاموس.

heartbroken
kederli
heartbroken
üzüntülü
heartbroken
kalbi kırık

Tom'un annesi kalbi kırıktı. - Tom's mother was heartbroken.

Leyla, Sami'yi kalbi kırık bırakarak Mısır'a taşındı. - Layla moved to Egypt, leaving Sami heartbroken.

heartbroken
çok üzgün

Çok üzgündü ve kendini astı. - He was heartbroken and hanged himself.

heartbroken
{s} acılı
heartbroken
{s} dertli

Tom Mary'nin dertli olduğunu söyledi. - Tom said Mary was heartbroken.

Tom gerçekten dertli. - Tom is really heartbroken.

heartbroken
{s} kâlbi kırık

Tom kalbi kırık olacak. - Tom will be heartbroken.

Kalbi kırık olmanın ne demek olduğunu biliyorum. - I know what it's like to be heartbroken.

heartbroken
kırık kalpli
الإنجليزية - الإنجليزية
heartbroken
overcome by crushing sorrow; deeply grieved
المفضلات