The White family will arrive in Tokyo at ten thirty.
- White ailesi Tokyo'ya on otuzda varacak.
I arrived in Kobe around two thirty.
- Yaklaşık iki otuzda Kobe'ye vardım.
The speech lasted thirty minutes.
- Konuşma otuz dakika sürdü.
In the summer, the temperature ranges from thirty to forty degrees Celsius.
- Yazın, sıcaklık otuzla kırk santigrat arasında değişkenlik gösterir.