Üzgünüm, ama bu projeye karşıyım.
- I'm sorry, but I am opposed to this project.
Tom plana karşı çıkıyor.
- Tom is opposed to the plan.
Üniversite arkadaşım terör karşıtı.
- My university friend is against terror.
Ben bu projeye karşıyım.
- I am against this project.
Uzlaşmak benim kurallarıma aykırıdır.
- It's against my rules to compromise.
O, yasalara aykırıdır.
- That's against the law.
Yen dolar karşısında yüzde 10 değer kazandı.
- The yen appreciated 10 percent against the dollar.
Yen'in dolar karşısında değer kaybetmesi bekleniyor.
- The yen is expected to lose value against the dollar.
Nükleer savaşa karşı olmak için kuantum fiziğinde bir doktoraya ihtiyacın yok.
- You don't need a PhD in quantum physics to be against nuclear war.
Lincoln köleliğe karşı çıktı.
- Lincoln opposed slavery.
Tom plana karşı çıktı.
- Tom opposed the plan.
Kırmızı yeşilin aksine bir tehlike işaretidir.
- Red, as opposed to green, is a sign of danger.
Irksal ayrımcılığa karşı çıktı.
- He's opposed to racial discrimination.
Üzgünüm, ama bu projeye karşıyım.
- I'm sorry, but I am opposed to this project.
... in which we have the opportunity to start bringing down cost, as opposed to just ' ...
... engineer's design was faulty, as opposed to the ...