Yeteneğini göstermek için bu az bulunur fırsatı en iyi şekilde kullanmalısın.
- You should make the most of this rare opportunity to demonstrate your talent.
O, fırsatı iyi kullandı.
- He made good use of the opportunity.
Tom başka bir şansı hak ediyor.
- Tom deserves another opportunity.
Sami şans aramak için Kanada'ya gitti.
- Sami went to Canada, looking for opportunity.
... because we want to give these gateways of opportunity for all Americans, because if ...
... we hear in trinidad and today that i have the opportunity for free education ...