التركية - الإنجليزية
تعريف operatörlük في التركية الإنجليزية القاموس.
- operatör
- operator
While I was talking on the telephone with John, the operator cut in.
-Ben John ile telefonda konuşurken, operatör kesti.
Tom became good friends with the elevator operator in their hotel.
-Tom oteldeki asansör operatörü ile iyi arkadaş oldu.
- operatör
- driver
- operatör
- operating surgeon
- operatör
- operative
- operatör
- surgeon " cerrah; operator" işletmen
- operatör
- attendant
- operatör
- surgeon
- operatör
- operator (of a machine)
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف operatörlük في التركية التركية القاموس.
- Operatör olma durumu
- işletmenlik
- Operatör
- işletmen
- Operatör
- cerrah
- Operatör
- operatris
- operatör
- Ameliyat yapan, uzmanlığı ameliyat yapmak olan hekim, cerrah
- operatör
- Bilgisayarı çalıştırıp gerekli uygulamayı yapan kimse, işletmen
- operatör
- Basılacak metinleri dizgi makinesinde dizen kimse: "Mürettiphanede operatörler İhsan Babanın etrafını çevirmişler."- A. İlhan
- operatör
- Basılacak metinleri dizgi makinesinde dizen kimse
- operatör
- Bazı teknik aletleri işletenlere verilen ad
- operatör
- Bazı teknik aletleri işleten kimse
المصطلحات ذات الصلة
operatörlük
الواصلة
o·pe·ra·tör·lükResimler
السابق
المفضلات