one who trains a boat's crew for a race

listen to the pronunciation of one who trains a boat's crew for a race
الإنجليزية - التركية

تعريف one who trains a boat's crew for a race في الإنجليزية التركية القاموس.

coach
{f} yetiştirmek
coach
-i çalıştırmak
coach
{f} özel ders ver

Tom ona özel ders vermemi istiyor. - Tom wants me to coach him.

coach
antrenör

İyi bir antrenör bu takımı eğitir. - A good coach trains this team.

Antrenör bana bazı tavsiyeler verdi. - The coach gave me some advice.

coach
fayton
coach
yolcu otobüsü
coach
{i} özel öğretmen
coach
{f} antrenman yaptırmak
coach
{i} koç

Oyuncuların çoğu grip yüzünden keyifsiz oldukları için koç oyunu iptal etti. - The coach called off the game because many of the players were down with the flu.

İyi bir koç oyuncularına bir baba gibidir. - A good coach is like a father to his players.

coach
{i} çalıştırıcı
coach
(fiil) eğitmek, yetiştirmek, hazırlamak, özel ders vermek, antrenman yaptırmak, özel hocalık yapmak; araba ile gezmek
coach
{f} özel ders vermek
coach
{i} posta arabası

O, posta arabasını soydu. - He robbed the mail coach.

coach
{i} yolcu arabası,yolcu otobüsü
coach
{f} araba ile gezmek
coach
çalıştırmak

Ben bir koç çalıştırmak istiyorum. - I wanted to hire a coach.

coach
{i} yolcu vagonu
coach
{f} eğitmek
coach
{i} ucuz tarifeli bölme
الإنجليزية - الإنجليزية
coach
one who trains a boat's crew for a race

    التركية النطق

    hwʌn hu treynz ı bōts kru fôr ı reys

    النطق

    /ˈhwən ˈho͞o ˈtrānz ə ˈbōts ˈkro͞o ˈfôr ə ˈrās/ /ˈhwʌn ˈhuː ˈtreɪnz ə ˈboʊts ˈkruː ˈfɔːr ə ˈreɪs/
المفضلات