one who reads

listen to the pronunciation of one who reads
الإنجليزية - التركية

تعريف one who reads في الإنجليزية التركية القاموس.

reader
{i} okuyucu

Dikkatli bir okuyucu hatayı fark ederdi. - A careful reader would have noticed the mistake.

Akıllı bir okuyucu, anonim kaynaklar dahil, okudukları her şeyi tartmak için istekli olmalıdır. - An astute reader should be willing to weigh everything they read, including anonymous sources.

reader
{i} okur

Bilimkurgu okurları varsayımsal senaryolarda ustadırlar. - Sci-fi readers are adept at hypothetical scenarios.

Bu kitap genç okurların kapasitesi dahilinde. - This book is within the capacity of young readers.

reader
düzeltmen/kitap/okuyucu
lector
profesör
reader
doçent
reader
okuma kitabı
reader
{i} doçent [brit.]
reader
{i} eleştirmen
reader
{i} düzeltmen

Tatoeba kullanıcıları dört İdeal tipik gruba ayrılabilir: okuyucular, yazarlar, çevirmenler ve düzeltmenler. - Tatoeba users can be divided into four ideal-typical groups: readers, authors, translators and proofreaders.

reader
{i} okutman
reader
yayımlanacak eserleri eleştiren kimse
reader
{i} antoloji
الإنجليزية - الإنجليزية
lector
reader
one who reads
المفضلات