one who makes a speech to an audience

listen to the pronunciation of one who makes a speech to an audience
الإنجليزية - التركية

تعريف one who makes a speech to an audience في الإنجليزية التركية القاموس.

speaker
konuşmacı

O, sık sık soruları ile konuşmacını sözünü kesti. - He interrupted the speaker with frequent questions.

Benim bir yerli konuşmacı gibi ses çıkarmamın mümkün olacağını hiç düşünüyor musun? - Do you think it's possible for me to ever sound like a native speaker?

speaker
hoparlör

Biz hoparlörlü telefonda mıyız? - Are we on speakerphone?

Tom hoparlörde bir butona bastı. - Tom pressed a button on the speakerphone.

speaker
{i} hopârlör

Biz hoparlörlü telefonda mıyız? - Are we on speakerphone?

Hoparlörlerle platformda oturmam isteniyordu. - I was asked to sit on the platform with the speakers.

speaker
(Politika, Siyaset) parlemento başkanı
speaker
(Havacılık) hoperlör
speaker
(Dilbilim) konuşucu

Sanırım bazı yabancı dil öğretmenlerinin bir yerli konuşucu ile çalışmadan üniversitelerden mezun olmaları bir ayıptır. - I think it's a shame that some foreign language teachers were able to graduate from college without ever having studied with a native speaker.

O, iyi bir İngilizce konuşucusudur. - He is such a good English speaker.

speaker
kolon
speaker
sözcü

Bazı Almanca sözcükleri telaffuz etmek, İngilizce konuşan biri için son derece zordur örn. Streichholzschächtelchen - Some German words are extremely difficult to pronounce for an English speaker, for example: Streichholzschächtelchen.

Sözcünün yorumları oldukça rahatsız ediciydi. - The speaker's comments were highly offensive.

speaker
{i} spiker

Spiker kendini duyuramadı. - The speaker couldn't make himself heard.

O, iyi bir İngiliz spikerdir. - She is a good English speaker.

speaker
{i} radyo, TV spiker
speaker
hatip
speaker
speakershipmeclis başkanlığı
speaker
hoparlör/konuşmacı
speaker
konuşan veya söyleyen kimse
speaker
{i} pol. meclis başkanı
speaker
{i} meclis başkanı
الإنجليزية - الإنجليزية
speaker

The company hired a motivational speaker to boost morale.

one who makes a speech to an audience

    الواصلة

    one who makes a speech to an au·di·ence

    التركية النطق

    hwʌn hu meyks ı spiç tı ın ôdiıns

    النطق

    /ˈhwən ˈho͞o ˈmāks ə ˈspēʧ tə ən ˈôdēəns/ /ˈhwʌn ˈhuː ˈmeɪks ə ˈspiːʧ tə ən ˈɔːdiːəns/
المفضلات