one who explains something, such as an art exhibit

listen to the pronunciation of one who explains something, such as an art exhibit
الإنجليزية - التركية

تعريف one who explains something, such as an art exhibit في الإنجليزية التركية القاموس.

interpreter
tercüman

Ben bir simültane tercüman olarak görev yaptım. - I acted as a simultaneous interpreter.

Ben toplantıda tercüman olarak görev yaptım. - I acted as interpreter at the meeting.

interpreter
{i} çevirmen

Uluslararası Konferansta gönüllü bir çevirmen olarak çalışıyor. - She is working as a volunteer interpreter at the international conference.

Amcam bana çevirmen olarak görev yaptırdı. - My uncle made me serve as interpreter.

interpreter
(Askeri) TERCÜMAN: Yabancı bir dille yapılan konuşmayı başka bir dile çeviren kimse
interpreter
mütercim
interpreter
dilmaç
interpreter
{i} yorumcu
interpreter
(Bilgisayar) yorumlamalı program
interpreter
{i} yorumlayıcı
interpreter
yorumlamak program
interpreter
tercüman/yorumcu
الإنجليزية - الإنجليزية
interpreter
one who explains
{n} commentatory
one who explains
{n} commenter
One who explains
explainer
One who explains
explanator
one who explains something, such as an art exhibit
المفضلات