Ben bir simültane tercüman olarak görev yaptım.
- I acted as a simultaneous interpreter.
Ben toplantıda tercüman olarak görev yaptım.
- I acted as interpreter at the meeting.
Uluslararası Konferansta gönüllü bir çevirmen olarak çalışıyor.
- She is working as a volunteer interpreter at the international conference.
Amcam bana çevirmen olarak görev yaptırdı.
- My uncle made me serve as interpreter.