one who employs or sets to work

listen to the pronunciation of one who employs or sets to work
الإنجليزية - التركية

تعريف one who employs or sets to work في الإنجليزية التركية القاموس.

employer
işveren

Kovulma korkusundan kimse işvereni ile çelişmeye cüret edemez. - No one dares to contradict his employer for fear of being fired.

Mary, onun ücretini yükseltmeseydi onun işverenin tüm sırlarını açığa vuracağını söyledi. - Mary said that she would reveal all of her employer's secrets if he did not raise her wage.

employer
çalıştıran
employer
(Ticaret) işletme sahibi
employer
(Ticaret) işçi çalıştıran
employer
iş veren
employer
{i} patron

Çocuklar ebeveynlerine itaat etmek zorundadır ve ebeveynler patronlarına itaat etmek zorundadır. - Children must obey their parents and parents must obey their employers.

Patronu ile tartıştı ve kovuldu. - He had words with his employer and was fired.

الإنجليزية - الإنجليزية
{n} employer
one who employs or sets to work

    التركية النطق

    hwʌn hu employz ır sets tı wırk

    النطق

    /ˈhwən ˈho͞o emˈploiz ər ˈsets tə ˈwərk/ /ˈhwʌn ˈhuː ɛmˈplɔɪz ɜr ˈsɛts tə ˈwɜrk/
المفضلات