Balıkçılar ağlarını denize fırlattılar.
- The fishermen cast their nets into the sea.
Ben kötü bir balıkçıyım.
- I'm a lousy fisherman.
Balıkçı kendini yüzen bir tahta vasıtasıyla kurtardı.
- The fisherman saved himself by means of a floating board.
Hangi balıkçı ya da avcı onun mutlu deneyimleri hakkında konuşmayı sevmez?
- What fisherman or hunter doesn't like to talk about his happy experiences?