one who, or that which, achieves assumed goals

listen to the pronunciation of one who, or that which, achieves assumed goals
الإنجليزية - التركية

تعريف one who, or that which, achieves assumed goals في الإنجليزية التركية القاموس.

success
başarı

Başarın hakkında endişeleniyorum. - I'm worrying about your success.

Başarının anahtarı olan dürüstlük söylenilmediği taktirde sürer - It goes without saying that honesty is the key to success.

success
{i} sonuç

Kendi kendine şöyle dedi: Bu operasyon başarıyla sonuçlanacak mı? - He said to himself, Will this operation result in success?

Çabalarının başarıyla sonuçlanacağından eminim. - I'm sure your efforts will result in success.

success
başarı yakalamak
success
{i} başarılı kimse
success
{i} başarma, başarı
success
{i} başarılı olan kimse
success
başarılmış iş
success
ergi
success
(Bilgisayar) başarılı

Bir dil öğrenmenin geleneksel yolu olsa olsa birinin görev duygusunu tatmin edebilir ama o bir sevinç kaynağı olarak hizmet edemez. Ayrıca muhtemelen başarılı olmayacaktır. - The traditional way of learning a language may satisfy at most one's sense of duty, but it can hardly serve as a source of joy. Nor will it likely be successful.

Başarılı bir iş adamı olmanın hayalini kurardım. - I used to dream about being a successful businessman.

success
{i} sükse
success
başarılı kimse/şey
الإنجليزية - الإنجليزية
success

The new range of toys has been a resounding success.