Ben her iki kitabı okumadım.
- I haven't read either book.
O her iki eliyle yazabilir.
- He can write with either hand.
Şapkaların hiçbirinden hoşlanmıyorum.
- I don't like either hat.
Çocuklardan hiçbirini görmedim.
- I didn't see either boy.
Bu benim değil. Benim de değil.
- This isn't mine. It's not mine either.
O, sporların düşkünü değildir, ben de değilim.
- He is not fond of sports, and I am not either.
Bunların ikisinden birine sahip olabilirsiniz, fakat ikisine birden değil.
- You can have either of these, but not both.
İkisinden biri gitmeli.
- Either of the two must go.
İki kızın her birini tanıyor musun?
- Do you know either of the two girls?
Ray, Gary'nin hikayesini desteklemek istiyordu fakat polisler onların ikisininde gerçeği söylediklerine ikna olmamışlardı.
- Ray was willing to corroborate Gary's story, but the police were still unconvinced that either of them were telling the truth.
Elmaların herhangi birini al.
- Take either of the apples.
Çocuklardan herhangi birini görmedim.
- I didn't see either boy.
İki kızın her birini tanıyor musun?
- Do you know either of the two girls?