one or the other of two, both

listen to the pronunciation of one or the other of two, both
الإنجليزية - التركية

تعريف one or the other of two, both في الإنجليزية التركية القاموس.

either
her iki

Ben her iki kitabı okumadım. - I haven't read either book.

O her iki eliyle yazabilir. - He can write with either hand.

either
ya o ya bu. "Ya konuşuyor ya da şarkı söylüyor" , "Either he is talking or he is singing"
either
hiçbiri

Şapkaların hiçbirinden hoşlanmıyorum. - I don't like either hat.

Çocuklardan hiçbirini görmedim. - I didn't see either boy.

either
birinden biri
either
da
either
de değil

Bu benim değil. Benim de değil. - This isn't mine. It's not mine either.

O, sporların düşkünü değildir, ben de değilim. - He is not fond of sports, and I am not either.

either
ya şu ya bu
either
(olumsuz cümlelerde) de
either
de (değil)
either
ikisinden biri

Bunların ikisinden birine sahip olabilirsiniz, fakat ikisine birden değil. - You can have either of these, but not both.

İkisinden biri gitmeli. - Either of the two must go.

either
(or ile) ya ...ya da
either
iki

İki kızın her birini tanıyor musun? - Do you know either of the two girls?

Ray, Gary'nin hikayesini desteklemek istiyordu fakat polisler onların ikisininde gerçeği söylediklerine ikna olmamışlardı. - Ray was willing to corroborate Gary's story, but the police were still unconvinced that either of them were telling the truth.

either
herhangi biri

Elmaların herhangi birini al. - Take either of the apples.

Çocuklardan herhangi birini görmedim. - I didn't see either boy.

either
conj. ya da
either
{s} (sıfat) ikisi de; her iki: "She doesn't like either one." , "İkisini de sevmiyor." , "On either side of him sat a cat." , "Her iki tarafında bir kedi oturdu."
either
{s} her bir

İki kızın her birini tanıyor musun? - Do you know either of the two girls?

either
either this or that , ya bu yada o
either
(bağlaç) ya da, ne de
either
(İnşaat) den biri
الإنجليزية - الإنجليزية
{p} either