الإنجليزية - التركية
تعريف one of three; third في الإنجليزية التركية القاموس.
- triple
- üç vurgulu tempo
- triple
- inançsız
- triple
- üç katına çıkmak
- triple
- (Spor) üç kalelik bir top vuruşu
- triple
- üç bölümlü
- triple
- üç kat fazla
- triple
- {s} üç misli
- triple
- üçlü
Tom üçlü bir gökkuşağı gördü.
-Tom saw a triple rainbow.
O, üçlü atlamada yeni bir rekor kıracağından emin.
-He is sure to set a new record in the triple jump.
- triple
- Üçler ittifakı
- triple
- (fiil) üç katına çıkarmak, üç misline çıkmak
- triple
- {f} üç misline çıkmak
- triple
- üçlü,v.üç misli büyü: adj.üçlü
- triple
- triple measure
- triple
- {s} üç kat
Amerika'da hazır yemek tüketimi 1977-1995 yılları arası üç katına çıktı.
-In America, the consumption of fast-food has tripled between 1977 and 1995.
Sanayi devriminden beri dünya nüfusu üç kattan daha fazla arttı.
-Since the Industrial Revolution, the world population has more than tripled.
- triple
- beysbol üç kalelik bir top vuruşu
- triple
- triple time müz
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف one of three; third في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- triple