Onlardan biri bir casus.
- One of them is a spy.
Tom onlardan birinden her zaman soğuk algınlığı kapmaktan korktuğu için çocukların etrafında olmaktan hoşlanmaz.
- Tom doesn't like being around children because he's always afraid of catching a cold from one of them.
Karının seçimlerine hiç gülme, çünkü sonuçta sen de onlardan birisin.
- Don't ever laugh at your wife's choices, because after all you're one of them.
Onlardan birisi gitmek zorunda kalacak.
- One of them will have to go.
İlimizde birçok yetenekli insan var, ama Tom bunlardan biri değildir.
- There are many talented people in our city, but Tom isn't one of them.
Birini tanıyorum da ötekini değil.
- I know one of them but not the other.
one of you wants to ask other a personal question.
... One of them, Uruk, has around 50,000 people ...
... One of them was changing your diet to more vegetable-based, ...