one of the superior men, distinguished from a pawn

listen to the pronunciation of one of the superior men, distinguished from a pawn
الإنجليزية - التركية

تعريف one of the superior men, distinguished from a pawn في الإنجليزية التركية القاموس.

piece
{i} tane

Japon satrancında kaç tane farklı parça var? - How many different pieces are there in Japanese chess?

Kahvaltı için iki tane tost ve üç yumurta yedim. - I ate three eggs and two pieces of toast for breakfast.

piece
{i} taş (dama)
piece
{i} eser

Bu sanat eseri gerçekten paha biçilmezdir. - This piece of art was really priceless.

O, seramik eser yaparak zengin oldu. - She became rich by making ceramic pieces.

piece
{i} kırıntı
piece
{i} kısa mesafe
piece
kalıp
piece
(Askeri) tek silah
piece
(Satranç) piyadeden yüksek taş
piece
parça

Ben üç parça mobilya satın aldım. - I bought three pieces of furniture.

Bana iki parça tebeşir ver. - Give me two pieces of chalk.

piece
(isim) parça, tane, bir parça, eser, kırıntı, piyes, iş, tüfek, kısa mesafe, kısa süre, taş (dama), piyondan büyük taş, madeni para
piece
{i} oyun, piyes
piece
{i} satranç piyadeden yüksek taş
piece
(fiil) yamalamak, parça koymak, eklemek, birleştirmek, parçalarını eklemek
piece
(Askeri) TEK SİLAH; TOP: Herhangi bir ateşli silah. Bir topçu silahı, bir makineli tüfek veya bir piyade tüfeğine bu isim verilir
piece
{f} eklemek
piece
{i} örnek
piece
{i} dama taşı
piece
parçalarını bir araya getirerek tamir etmek
piece
{f} parçalarını eklemek
piece
{i} parça, kısım, bölüm
الإنجليزية - الإنجليزية
piece
one of the superior men, distinguished from a pawn
المفضلات