one of the piece with which certain games, as chess or draughts, are played

listen to the pronunciation of one of the piece with which certain games, as chess or draughts, are played
الإنجليزية - التركية

تعريف one of the piece with which certain games, as chess or draughts, are played في الإنجليزية التركية القاموس.

man
{ç} men (men)
man
{i} işçi

İşçilerin çoğu açlıktan öldüler. - Many of the workers died of hunger.

Onun ayrıca çok sayıda işçiye ihtiyacı var. - He also needs many workers.

man
{i} insan

Bir sürü insan faturalarını ödeme konusunda endişeleniyor. - Many people worry about paying their bills.

Asya'da bir sürü insan vardır. - There are many people in Asia.

man
{i} erkek

Michael bir erkek adıdır ama Michelle bir bayan adıdır. - Michael is a man's name but Michelle is a lady's name.

Bir kadın erkeksiz bir şey değildir. - A woman without a man is nothing.

man
erkek cinsi
man
{i} oyun taşı
man
adam vermek
man
kişi

Konserde çok fazla kişi vardı. - There were too many people at the concert.

Bu, bir kişi için küçük bir adımdır ama insanlık için dev bir sıçramadır. - That's one small step for man, one giant leap for mankind.

man
(satranç/vb.) taş
man
adam

Polis adamın peşinde. - The police are after the man.

Sağlıklı olan adam sağlığın değerini bilmez. - A healthy man does not know the value of health.

man
{i} insan, insanoğlu
man
man about town tiyatro ve gece kulübüne sıkça
man
{i} (erkek) hizmetkâr
man
{i} beyaz adam
man
sistem

Birçok biyometrik sistem parmak izi tarayıcısı tabanlıdır. - Many biometric systems are based on the fingerprint scanner.

Ben bu sistemi bilmiyorum ama sorumlu adam açıklayacak. - I don't know this system, but the man in charge will explain.

man
satranç veya dama taşı
man
adamla donatmak
الإنجليزية - الإنجليزية
man
one of the piece with which certain games, as chess or draughts, are played

    الواصلة

    one of the piece with which cer·tain games, as chess or draughts, are played

    النطق

المفضلات