Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.
- All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood.
Okul festivalini başarılı yapmak için birbirlerine yardımcı oldular.
- They helped one another to make the school festival a success.
Birbirimize yardım etmek bizim görevimizdir.
- It is our duty to help one another.
Alan Tate ve ben bir süre birbirimize baktık.
- Alan Tate and I looked at one another for a while.
İki insan birbirlerini mükemmel şekilde anlıyorlardı, ve birbirlerinin güçlü niteliklerine karşılıklı saygıları vardı.
- The two men understood one another perfectly, and had a mutual respect for each other's strong qualities.
İnsanlar birbirlerini sevmeliler.
- People must love one another.
Odadakilerin hepsi birbirini tanır.
- The people in the room all know one another.
İnsanların birbirini sevdiği bir dünyada yaşamak istiyorum.
- I want to live in a world where people love one another.
Dünyada yaşayan her şey birbirine bağlıdır.
- All living things on earth depend one another.
Üç genç birbirine baktı.
- The three boys looked at one another.
Rainy days seemed to follow one another all summer.