Hasta olmak çok sıkıcı.
- Being sick is very boring.
Fakir olmayı zengin olmaya tercih ederim.
- I prefer being poor to being rich.
Bir insan gibi yaşamanı daha fazla istiyorum.
- I want you to live more like a human being.
Geçmişteki yaşam bugünkünden çok farklıydı.
- The living beings of the past were very different from those of today.
O takımı kimin oluşturduğunu biliyor musun?
- Do you know who brought that team into being?
Özgürlük her şeyi mümkün olduğu kadar zararsız yapabilmekten oluşur.
- Liberty consists of being able to make everything as harmless as possible.
İnsan sosyal bir varlıktır.
- Man is a social being.
Biyolojik bir varlık olarak insan hayvan dünyasına aittir.
- Human as a biological being belongs to the animal world.
İnsanoğlu Tanrı'nın suretinde yaratılmıştır.
- Human beings were created in God's image.
Tom onun akşam yemeği için yaptığını beğendiğini söyledi fakat o sadece kibarlık yapıyordu.
- Tom said he liked what she had made for dinner, but he was only being polite.
Yapılacak çok az şey olması beni hayal kırıklığına uğrattı.
- I was disappointed at there being so little to do.
Tüm insanlar özgür, şeref ve haklar bakımından eşit doğar. Akıl ve vicdana sahiplerdir ve birbirlerine karşı kardeşlik ruhuyla hareket etmelidir.
- All human beings are born free and equal in dignity and rights. They are endowed with reason and conscience and should act towards one another in a spirit of brotherhood.
İnsanoğlu genellikle iyi olmak ister fakat her zaman çok iyi ve sakin değil.
- On the whole human beings want to be good, but not too good and not quite all the time.