one's relatives especially one's parents

listen to the pronunciation of one's relatives especially one's parents
الإنجليزية - التركية

تعريف one's relatives especially one's parents في الإنجليزية التركية القاموس.

folk
{i} halk

Tom, Fransa'da bir Çin lokantasında İngiliz borusu ile İspanyol halk melodisi çaldı. - Tom played a Spanish folk tune on his English horn at a Chinese restaurant in France.

1960'larda halk müziği çok popülerdi. - In the 1960s, folk music was very popular.

folk
folklor

O, okullarda kullanım için bir Japon folklor antolojisi derledi. - He compiled a Japanese folklore anthology for use in schools.

Bu akademik bildiride, Almanya ve Hollanda folklorlarını karşılaştırıyorum. - In this paper, I compare the folklores of Germany and Holland.

folk
{i} ahali
folk
{i} millet

Orada bekleyin, millet. - Hang in there, folks.

Benim millet bana onun hakkında hikayeler anlatırdı. - My folks used to tell me stories about that.

folk
aile
folk
{i} insanlar

Hollanda halk biliminde kabouterler yer altında yaşayan minik insanlardır. - In Dutch folklore, kabouters are tiny people who live underground.

Bu insanlara bazı içecekler alın. - Get these folks some drinks.

folk
folklore halkın malı olan gelenek
folk
(sıfat) halk
folk
{i} halk müziği

Halk müziğinden hoşlanırdım. - I used to like folk music.

Tom halk müziği ile çok ilgileniyor. - Tom is very interested in folk music.

folk
ana baba
folk
inanç
folk
folk
folk
dili akraba
folk
halkbilg
folk
âdet
folk
folk dance halk oyunu
folk
(isim) halk, ahali, insanlar, millet, ırk, halk müziği
folk
atasözü ve masallar
الإنجليزية - الإنجليزية
folk
one's relatives especially one's parents

    الواصلة

    one's relatives es·pe·cial·ly one's parents

    التركية النطق

    wʌnz relıtîvz ıspeşli wʌnz perınts

    النطق

    /ˈwənz ˈrelətəvz əˈspesʜlē ˈwənz ˈperənts/ /ˈwʌnz ˈrɛlətɪvz əˈspɛʃliː ˈwʌnz ˈpɛrənts/
المفضلات