الإنجليزية - التركية
تعريف on; to في الإنجليزية التركية القاموس.
- on to
- üzerine
Uçuş görevlisi Tom'un üzerine sıcak kahve döktüğü için özür diledi.
-The flight attendant apologized for spilling hot coffee on Tom.
Uçuş görevlisi yanlışlıkla Tom'un üzerine biraz sıcak kahve döktü.
-The flight attendant accidentally spilled some hot coffee on Tom.
- on to
- üstüne
Kayakları arabanın üstüne koydu.
-He put the skis on top of the car.
Tom cüzdanını konsolun üstüne koydu.
-Tom put his wallet on top of the dresser.
- on to
- haberdar
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف on; to في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- on to
- Used to indicate, or signpost, logical progression to a new topic in a talk or discourse
Let's go on to item 3 in the list.