Emirlerle hareket ediyordu.
- He was acting on orders.
Bugünkü kahvaltım: peynirli tost üzerine sahanda yumurta.
- For my breakfast today: fried egg on toast with cheese.
Kutunun üzerine bir şey koymayın.
- Don't put anything on top of the box.
Bu kitabı diğerlerinin üstüne koy.
- Put this book on top of the others.
Kayakları arabanın üstüne koydu.
- He put the skis on top of the car.
Let's go on to item 3 in the list.
... things that you can do in order to cope ...
... need in order to heal? ...