on one side only

listen to the pronunciation of on one side only
الإنجليزية - التركية
bir tarafta
unilateral
{s} tek taraflı

Tom'un patronu şirketin birkaç küçük şubesini kapatmak için tek taraflı bir karar aldı. - Tom's boss made a unilateral decision to close several small branches of the company.

Tek taraflı olarak işlere karar veremezsin. Bir fikir birliğine varmalıyız. - You can't just decide things unilaterally like that. We have to come to a consensus.

unilateral
(Diş Hekimliği) Tek tarafa ilişkin, tek kenarı ilgilendiren
unilateral
tek yanlı
on one side
bir yanda
unilateral
(Mühendislik) tek yönlü
unilateral
bir taraflı
unilateral
bir tarafla ilgili olan
unilateral
yalnlz bir tarafa sorumluluk yükleten veya imtiyaz veren
unilateral
yalmz bir tarafa tesir eden
unilateral
{s} tektaraflı, tekyanlı
الإنجليزية - الإنجليزية
unilateral
On one side
beside
On one side
besides
on one side only

    الواصلة

    on one side on·ly

    التركية النطق

    ôn hwʌn sayd ōnli

    النطق

    /ˈôn ˈhwən ˈsīd ˈōnlē/ /ˈɔːn ˈhwʌn ˈsaɪd ˈoʊnliː/
المفضلات