omuzlar

listen to the pronunciation of omuzlar
التركية - الإنجليزية
shoulders

My shoulders feel stiff. - Benim omuzlarım sert.

He has broad shoulders. - Onun geniş omuzları vardı.

third-person singular of shoulder
plural of shoulder
omuz
shoulder

The girl, who had her head on the boy's shoulder, looked around in surprise. - Kafasını erkeğin omuzuna koymuş olan kız şaşkın şaşkın etrafına bakındı.

My shoulders feel stiff. - Benim omuzlarım sert.

omuz
shoulder in
omuz
scapular
omuz
humeral
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) MENAKİB
Omuz
çiğin
omuz
Boynun iki yanında, kolların gövdeye bağlandığı bölüm: "Başı omuzları içine çökmüş gibi idi."- F. R. Atay
omuz
Boynun iki yanında, kolların gövdeye bağlandığı bölüm
omuzlar
المفضلات