Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
|
Tom omnilingualdir. O, Dünya'daki her dili konuşabilir.
- Tom is omnilingual. He can speak every language on Earth.
Hastanede her şeyi yiyen kaç çocuk hasta var?
- How many omnivorous children are patients in hospital?
Bu hepçil bir türdür.
- This is an omnivorous species.
Porsuk bir hepçildir.
- Wolverine is omnivorous.
Jane Goodall şempanzelerin her şeyi yediklerini, vejetaryen olmadıklarını keşfetti.
- Jane Goodall discovered that chimpanzees are omnivorous, not vegetarian.
Sadece Tanrı güvenle her şeye gücü yeter olabilir.
- Only God can safely be omnipotent.