The human body is composed of billions of small cells.
- İnsan vücudu milyarlarca küçük hücrelerden oluşmaktadır.
Atoms are composed of protons, neutrons, and electrons.
- Atomlar proton, nötron ve elektronlardan oluşmaktadır.
Taxes consist of direct taxes and indirect ones.
- Vergiler doğrudan vergiler ve dolaylı olanlardan oluşmaktadır.
The United States comprises 50 states.
- Amerika Birleşik Devletleri 50 eyaletten oluşmaktadır
This book consists of five chapters.
- Bu kitap beş bölümden oluşmaktadır.
The group consists of 50 students in all.
- Grup toplam 50 öğrenciden oluşmaktadır.
Atoms are composed of protons, neutrons, and electrons.
- Atomlar proton, nötron ve elektronlardan oluşmaktadır.
Every march is composed of separate steps.
- Her yürüyüş ayrı adımlardan oluşmaktadır.
The earth came into existence about five thousand million years ago.
- Dünya yaklaşık beş bin milyon yıl önce oluştu.
Malaysia came into existence in 1957.
- Malezya 1957'de oluştu.
America is made up of 50 states.
- Amerika 50 eyaletten oluşmaktadır.
The committee is made up of ten members.
- Komite on üyeden oluşmaktadır.
How many people does this ship's crew consist of?
- Bu geminin mürettebatı kaç kişiden oluşur?
What should a healthy breakfast consist of?
- Sağlıklı bir kahvaltı neyden oluşmalı.
All the world is a stage, and all the men and women merely players. They have their exits and their entrances, and one man in his time plays many parts, his acts being seven ages.
- Tüm dünya bir sahnedir, insanlar da yalnızca birer oyuncu. Sahneye girer, çıkarlar ve zamanları boyunca yedi dönemden oluşan birçok oyun sergilerler.
Liberty consists of being able to make everything as harmless as possible.
- Özgürlük her şeyi mümkün olduğu kadar zararsız yapabilmekten oluşur.
The Esperanto alphabet consists of 28 letters: a, b, c, ĉ, d, e, f, g, ĝ, h, ĥ, i, j, ĵ, k, l, m, n, o, p, r, s, ŝ, t, u, ŭ, v, z.
- Esperanto alfabesi 28 harften oluşur: a, b, c, ĉ, d, e, f, g, ĝ, h, ĥ, i, j, ĵ, k, l, m, n, o, p, r, s, ŝ, t, u, ŭ, v, z.
Indonesia consists of many islands and two peninsulas.
- Endonezya çok fazla adadan ve iki yarımadadan oluşur.
The United Kingdom is comprised of England, Scotland, Wales, and Northern Ireland.
- Birleşik Krallık; İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda'dan oluşur.
The Southern Hemisphere is comprised mainly of oceans.
- Güney Yarımküre, çoğunlukla okyanuslardan oluşur.
All life is based on chemistry and all living things are composed of chemical compounds.
- Tüm yaşam kimyaya dayalıdır ve yaşayan her şey kimyasal bileşiklerden oluşur.
The lecture is composed by two parts, one theoretical, the other practical.
- Ders iki bölümden oluşuyor; biri teorik, diğeri pratik.
The audience consisted mainly of students.
- Dinleyiciler çoğunlukla öğrencilerden oluşuyordu.
The Beatles consisted of four musicians.
- The Beatles, dört müzisyenden oluşmuştur.