Even though he's a policeman, he's afraid of thieves.
- Kendisi polis olmasına rağmen hırsızlardan korkuyor.
Even though it's against company policy, Tom and Mary kiss and hug every time they meet.
- Şirket politikasına ters olmasına rağmen, Tom ve Mary her karşılaşmada öpüşür ve birbirlerine sarılırlardı.
Although it was a long way back to the station, little by little the old wagon drew near.
- İstasyona geri dönüş uzun bir yol olmasına rağmen, eski vagon yavaş yavaş yaklaştı.
Although he is young, he is very careful.
- Genç olmasına rağmen, çok dikkatlidir.