olduğu zaman

listen to the pronunciation of olduğu zaman
التركية - الإنجليزية
when it happens
any time
everytime
her zaman olduğu gibi
as usual

Tom and Mary were wasting time, as usual. - Tom ve Mary her zaman olduğu gibi boşa zaman harcıyordu.

You look very pretty, as usual. - Her zaman olduğu gibi çok güzel görünüyorsun.

izlenme oranının en yüksek olduğu zaman
prime-time
olduğu zaman
المفضلات