A careful reader would have noticed the mistake.
- Dikkatli bir okuyucu hatayı fark ederdi.
The purpose of punctuation is to help the reader.
- Noktalamanın amacı okuyucuya yardım etmektir.
It's the reader that determines whether they extract pleasure from reading.
- Okumaktan zevk alıp almayacağını belirleyen okuyucunun kendisidir.
The novelist talked to a large audience.
- Romancı büyük bir okuyucu kitlesiyle konuştu.
The editor and publisher of this magazine was criticized by some readers.
- Bu derginin editörü ve yayıncısı bazı okuyucular tarafından eleştirildi.
He is popular among general readers.
- O genel okuyucular arasında popüler.
In two moves, Kasparov will check the challenger.
- İki hamlede, Kasparov meydan okuyucu kontrol edecektir.