okunamayan

listen to the pronunciation of okunamayan
التركية - الإنجليزية
unreadable
undecipherable
oku
read

I have never read that book. - O kitabı hiç okumadım.

Some read books just to pass time. - Bazıları yalnızca zaman geçsin diye kitap okurlar.

oku
{f} reading

They are reading their newspapers. - Onlar kendi gazetelerini okuyor.

Is she reading a book? Yes, she is. - O bir kitap okuyor mu? Evet, o okuyor.

التركية - التركية

تعريف okunamayan في التركية التركية القاموس.

oku
Anadoluda küçük armağanlarla yapılan düğün çağrısı
okunamayan
المفضلات