What would happen if two powerful nations with different languages - such as United States and China - would agree upon the experimental teaching of Esperanto in elementary schools?
- Amerika Birleşik Devletleri ve Çin gibi farklı dilleri olan iki güçlü devlet ilköğretim okullarında Esperanto deneysel öğretimi üzerinde anlaşmaya varsalardı ne olurdu?
Until 1986, in the schools of England, it was legal to punish children with belts, sticks, and clubs.
- 1986'ya kadar İngiltere'nin okullarında, çocukları kemerlerle, değneklerle ve sopalarla cezalandırmak yasaldı.
She likes her school a lot.
- O okulunu çok seviyor.
Please obey the school rules.
- Lütfen okul kurallarına uy.
Tom doesn't know why Mary dropped out of college.
- Tom, Mary'nin neden okuldan ayrıldığını bilmiyor.
Tom taught French at a small college.
- Tom küçük bir okulda Fransızca öğretti.
Most shops near the school are closed on Saturdays now.
- Okulun yakınındaki birçok dükkan şimdi cumartesi günleri kapalı.
I sometimes help my parents in the shop after school.
- Okuldan sonra bazen mağazada anne babama yardım ederim.