officious, busy

listen to the pronunciation of officious, busy
الإنجليزية - التركية

تعريف officious, busy في الإنجليزية التركية القاموس.

meddlesome
{s} işgüzar
meddling
{i} karışma

Benim senin işlerine karışmak gibi bir niyetim yok. - I don't have any intention of meddling into your affairs.

İşlerine karışmaya niyetim yok. - I have no intention of meddling in your affairs.

meddlesome
her işe karışan
meddlesome
işe karışan
meddling
{f} karış

Benim senin işlerine karışmak gibi bir niyetim yok. - I don't have any intention of meddling into your affairs.

İşlerine karışmaya niyetim yok. - I have no intention of meddling in your affairs.

meddling
karışarak
meddlesome
{s} müdahaleci
meddlesome
{s} her şeye burnunu sokan
meddling
(isim) karışma
الإنجليزية - الإنجليزية
{a} meddlesome
{a} meddling