تعريف of things which have been comprehended في الإنجليزية التركية القاموس.
- understood
- anlaşılan
Müzik tüm insanlar tarafından anlaşılan bir dildir.
-Music is a language understood by all humans.
- understood
- (Dilbilim) örtük
- understood
- anlaşılmak
Herkes tarafından anlaşılmak kolay değildir.
-It is not easy to be understood by everybody.
Anlaşılmak için bir yerli konuşucu gibi ses çıkarmana gerek yok.
-You don't need to sound like a native speaker to be understood.
- understood
- {f} anla
Anlaşılması yeterince basit bir evren onu anlayabilecek bir aklı üretemeyecek kadar çok basittir.
-Any universe simple enough to be understood is too simple to produce a mind able to understand it.
Ne söylediğimi sandığını anladığını düşündüğünü biliyorum fakat duyduğunun benim demek istediğimin olmadığını anladığından emin değilim.
-I know you think you understood what you thought I said, but I'm not sure you realized that what you heard is not what I meant.
- understood
- kabul edilmiş
- understood
- söylenmeden anlaşılan
- understood
- f., bak. understand. s. söylenilmeden anlaşılan, farzedilen
المصطلحات ذات الصلة
تعريف of things which have been comprehended في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- understood