Onu yazmak birkaç saatimi aldı.
- It took me several hours to write it.
Yağmur yağdığını anladığımda şemsiyemi aldım.
- When I realized it was raining, I took my umbrella.
Tüm oturma yerleri tutulmuş.
- All the seating areas are taken.
Tüm iyi koltuklar çoktan alınmıştır.
- All the good seats are already taken.
O büyük bir firma tarafından bir katib olarak alınmıştır.
- He was taken on by a large firm as a clerk.
... to lead and to continue to make things here in this country. Clean energy--I'll just take ...
... fancy map, but actually help us take that then and create ...