الإنجليزية - التركية
تعريف of or pertaining to the turks; as, the ottoman power or empire في الإنجليزية التركية القاموس.
- ottoman
- {i} osmanlı
On altıncı yüzyılda Osmanlı Türkleri Akdeniz ve Kızıldeniz'i birleştirmek için Mısır'da bir kanal inşa etmeye teşebbüs ettiler.
-In the sixteenth century Ottoman Turks attempted to construct a canal in Egypt to unite Mediterranean Sea and Red Sea.
Türkiye, Osmanlı Devleti'nin mirasçısıdır.
-Turkey is the heir of Ottoman Empire.
- ottoman
- Osmanl
Yahudiler, İspanyol Engizisyonundan kaçtılar ve onbeşinci asırda Osmanlı İmparatorluğu'na sığındılar.
-Jews fled the Spanish Inquisition and took shelter in Ottoman Empire in the fifteenth century.
Ben Osmanlıca konuşuyorum.
-I'm speaking Ottoman.
- ottoman
- divan/Osmanlı
- ottoman
- koltuklu sedir
- ottoman
- arkasız minderli iskemle
- ottoman
- {i} divan
- ottoman
- ayak iskemlesi
- ottoman
- {i} otoman, koltuklu sedir; sedir, kanepe
- ottoman
- otoman
- ottoman
- {i} (büyük) ayak iskemlesi
- ottoman
- {s} osmanlılara ait
- ottoman
- {i} otoman (kumaş)
- ottoman
- {i} puf
- ottoman
- fitilli bir çeşit ipekli veya yünlü ipekli kumaş
- ottoman
- {i} sedir
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف of or pertaining to the turks; as, the ottoman power or empire في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- ottoman
of or pertaining to the turks; as, the ottoman power or empire
الواصلة
of or pertaining to the turks; as, the Ot·to·man po·wer or em·pireالنطق
Resimler
المفضلات