الإنجليزية - التركية
تعريف of or pertaining to something, especially a person, that is extremely stupid في الإنجليزية التركية القاموس.
- dumb
- budala
Mary'nin benim budala olduğumu düşündüğünü biliyorum.
-I know Mary thinks I'm dumb.
- dumb
- Ahmak
- dumb
- {s} dili tutulmuş, sessiz
- dumb
- sersem kafasız
- dumb
- sözsüz
- dumb
- kalın kafalı
- dumb
- aptal
O, tehlikeden korkmayacak kadar aptaldır.
-He is too dumb to fear danger.
O, şeytanın avukatı olmaktan usandı ve ne kadar aptalca olursa olsun, şimdi onların önerdiği her fikri kabul ediyor.
-He got tired of being the devil's advocate and now agrees with every idea they suggest, no matter how dumb.
- dumb
- dilsiz
Diğer bir deyişle, o dilsizdir.
-In other words, she's dumb.
Zavallı çocuk sağır ve dilsiz doğdu.
-The poor child was born deaf and dumb.
- dumb
- sessiz
Bu tartışma sırasında o sessiz kaldı.
-He remained dumb during this discussion.
- dumb
- dumb piano egzersiz için ku
- dumb
- mimikle ifade edilen
- dumb
- pandomim şeklinde
- dumb
- aptal kimse
- dumb
- konuşmadan yapılan
- dumb
- dili tutulmuş sessiz konuşmayan
- dumb
- dumbbell jimnastik güllesi
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف of or pertaining to something, especially a person, that is extremely stupid في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- dumb
You are so dumb because you don't even know how to make toast!.
of or pertaining to something, especially a person, that is extremely stupid
الواصلة
of or pertaining to something, es·pe·cial·ly a person, that I·s ex·treme·ly stu·pidالنطق
Resimler
السابق
المفضلات