of or pertaining to a surface, external; superficial

listen to the pronunciation of of or pertaining to a surface, external; superficial
الإنجليزية - التركية

تعريف of or pertaining to a surface, external; superficial في الإنجليزية التركية القاموس.

surface
yüzey

Karalar ve sular Dünya'nın yüzeyini oluşturur. - Land and water make up the earth's surface.

Nesnenin yüzeyi oldukça pürüzlü. - The surface of the object is fairly rough.

surface
görünüşte

Dış görünüşte bir sümsük gibi görünüyor. Fakat özünde onu zorlu bir delege yapan sağlam bir iradesi var. - He seems like a softy on the surface, but at the core he's got an iron will that makes him an extremely tough negotiator.

Bu sorun görünüşte kolay gibi görünüyor ama o gerçekten zor. - This problem seems to be easy on the surface, but it's really difficult.

surface
yüz (suya/sıvıya ait)
surface
düzletmek
surface
görünüş

Dış görünüşte bir sümsük gibi görünüyor. Fakat özünde onu zorlu bir delege yapan sağlam bir iradesi var. - He seems like a softy on the surface, but at the core he's got an iron will that makes him an extremely tough negotiator.

Bu sorun görünüşte kolay gibi görünüyor ama o gerçekten zor. - This problem seems to be easy on the surface, but it's really difficult.

surface
üzerine yüz kaplamak
surface
yüzeyini kaplamak
surface
(posta) adi
surface
(yol/vb.) sert bir maddeyle kaplamak
surface
su yüzüne çıkmak
surface
surface current düz
surface
{f} yüzeye çıkarmak (denizaltı)
surface
(fiil) cilalamak, düzleştirmek, yüzeye çıkarmak (denizaltı), yüzeye çıkmak (denizaltı), ortaya çıkmak, meydana çıkmak, gün ışığına çıkmak
surface
su dibinden yüzeye çıkmak
surface
{f} ortaya çıkmak
surface
zahir
surface
{i} (suya/sıvıya ait) yüz: on the surface of the water suyun yüzünde
surface
(sıfat) üst, yüzeysel, yüzey
surface
(Tıp) Yüzey, yüz, satıh
surface
görünüşteki
الإنجليزية - الإنجليزية
{s} surface
of or pertaining to a surface, external; superficial
المفضلات