الإنجليزية - التركية
تعريف of or pertaining to a secondary school في الإنجليزية التركية القاموس.
- upper
- üst
Saklanan zemin köpek balıklarından biri onu uyluğun üst kısmından hızla yakalamadan önce o birkaç yardadan daha fazla yüzmemişti.
-He had not swum more than a few yards before one of the skulking ground sharks had him fast by the upper part of the thigh.
Lenny'nin nasıl çiğnemeden veya boğulmadan tam bir sosisli sandvici yutabildiğine bak? Bu nedenle üst idare onu bu kadar fazla sever.
-See how Lenny can swallow an entire hot dog without chewing or choking? That's why upper management loves him so much.
- upper
- (Bilgisayar) büyükharf
- upper
- yukardaki
- upper
- ayakkabının üst kısmı
- upper
- üstteki
- upper
- yataklı vagonun üst kat yatağı
- upper
- {i} uyarıcı
- upper
- {i} ayakkabı yüzü
- upper
- {s} üst, üstteki, yukarıdaki: upper berth (trende/vapurda) üst yatak. upper deck üst güverte
- upper
- üst kattaki
- upper
- (Tıp) Üstü, üstteki
- upper
- kumaş tozluk
- upper
- {i} üst parça
- upper
- upper berth üst yatak upper case matb
- upper
- majüskül
- upper
- {i} üst diş
- upper
- {i} amfetamin
- upper
- majüskül harflerin bulunduğu üst kasa
- upper
- yukarıdaki
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف of or pertaining to a secondary school في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- upper
of or pertaining to a secondary school
الواصلة
of or pertaining to a sec·ond·a·ry schoolالتركية النطق
ıv ır pırteynîng tı ı sekınderi skulالنطق
/əv ər pərˈtānəɴɢ tə ə ˈsekənˌderē ˈsko͞ol/ /əv ɜr pɜrˈteɪnɪŋ tə ə ˈsɛkənˌdɛriː ˈskuːl/
Resimler
المفضلات