الإنجليزية - التركية
تعريف of or pertaining to a period; constituting a complete sentence في الإنجليزية التركية القاموس.
- periodic
- {s} periyodik
O sadece eğlence için periyodik tabloyu ezberledi.
-He learnt the periodic table by heart just for fun.
Klor, periyodik tablodaki elementlerden biridir.
-Chlorine is one of the elements in the periodic table.
- periodic
- {s} dönemsel
- periodic
- periodik
- periodic
- (İnşaat) çevrimsel
- periodic
- {s} düzenli yayınlanan
- periodic
- {s} tam cümle ile ifade edilen
- periodic
- {s} devirli
- periodic
- {s} belli bir döneme ait
- periodic
- (sıfat) periyodik, devirli, belli bir döneme ait, dönemsel, devresel, belli bir devre ait, düzenli yayınlanan, tam cümle ile ifade edilen
- periodic
- {s} devresel
- periodic
- belirli aralıklarla vuku bulan
- periodic
- san
- periodic
- bir devre ait veya mahsus
- periodic
- (Tıp) Belirli aralıklarla meydana gelen
- periodic
- tam bir cümle ile ifade edilen
- periodic
- periodic tableperiyotlar tablosu
- periodic
- {s} süreli, periyodik
- periodic
- peryodik
- periodic
- periodicity belirli aralıklarla vuku bulma
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف of or pertaining to a period; constituting a complete sentence في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- periodical
- periodic
of or pertaining to a period; constituting a complete sentence
الواصلة
of or pertaining to a period; con·sti·tut·ing a com·plete sen·tenceالنطق
Resimler
المفضلات