الإنجليزية - التركية
تعريف of high or especially quick cognitive capacity, bright في الإنجليزية التركية القاموس.
- intelligent
- {s} zeki
Tom o kadar zeki ki sınıfta kendini gösteriyor.
-Tom is so intelligent that he stands out in class.
Thomas onu çok zeki olarak dikkate almadı.
-Thomas didn't consider him very intelligent.
- intelligent
- akıllı
Tom kesinlikle akıllı görünüyor.
-Tom certainly looks intelligent.
Adam akıllı ve çalışkan.
-The man is intelligent and industrious.
- intelligent
- {s} kabiliyetli
- intelligent
- {s} yetenekli
Biz karşılaştığımız tehlikelerin bazıları hakkında inanılmaz yetenekliydik.
-We were incredibly intelligent about some of the hazards that we faced.
- intelligent
- izan sahibi
- intelligent
- yaman
- intelligent
- anlaşılabilir
- intelligent
- anlayışla
- intelligent
- {s} akıllı, zeki, anlayışlı
- intelligent
- {s} usta
- intelligent
- {s} kültürlü
- intelligent
- intelligently akıllıca
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف of high or especially quick cognitive capacity, bright في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- intelligent
of high or especially quick cognitive capacity, bright
الواصلة
of high or es·pe·cial·ly quick cog·ni·tive capacity, Brightالنطق
Resimler
المفضلات